Sanatkârlara AÇIK ÇAĞRI!!!
Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Kalemkâr Okullar Projesi, Türkiye’nin dört bir yanındaki okulları geleneksel Türk-İslam sanatlarının zarafetiyle buluşturan, son yılların en dikkat çekici sanat ve eğitim girişimlerinden biri. Projenin temel amacı; genç nesillere kalemişi sanatının ruhunu tanıtmak, geleneksel değerleri mekânların estetiğiyle birleştirmek ve okulları sadece bilgi aktarılan değil, aynı zamanda anlam ve güzellikle donatılan mekânlara dönüştürmekti. Kısa sürede onlarca şehirde uygulamalar yapıldı; her okul, kendi ruhuna uygun motiflerle süslendi. Böylece öğrenciler, derslerine girerken sadece bilgiyle değil, aynı zamanda sanatla yoğrulmuş bir atmosferle karşılaştılar.
Benim projeyle yolum, tamamen tesadüf eseri gördüğüm bir fotoğrafla kesişti. Bu vesileyle ikinci çalıştaya davet edildim ve kendimi, hiç planlamadığım ama kalbime çok yakın duran bir yolculuğun içinde buldum. Böylece Batman’daki serüvenim başladı. Üç kez bu şehre giderek öğrencilerle buluştum. Her gidişimde farklı bir aşamaya tanıklık ettim; her dönüşümde hem kendim hem öğrencilerim için yeni hatıralar taşıdım.
İlk gidişimde: Kalemişi sanatını anlattım. Motifleri tanıttık, defterler dolusu çizimler yaptık. Öğrencilerin gözlerindeki merak ve heves, bana bu işin neden bu kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
İkinci gidişimde: Artık tanıdık gelen motifleri tasarlamaya başladılar. Önce ahşap üzerinde, ardından sıva üzerinde denemeler yaptık. Ellerine boya bulaştığında gülüşleriyle sınıf aydınlanıyordu.
Üçüncü gidişimde: Büyük an gelmişti. Projenin asıl hedefi olan kalıcı kalemişi çalışmasını hep birlikte hayata geçirdik. Tam 28 gün boyunca, sabahın ilk ışığından gece yarılarına kadar çalıştık. Yorulduk, bazen ellerimiz titredi, bazen boyalarımız kurudu ama hiçbir zaman pes etmedik. O süreçte renkler, sohbetler ve kahkahalar birbirine karıştı.
Bu eseri birlikte hayata geçirdiğim öğrencilerim Amine Ekinci, Necla Karakaya, Merve Erdoğan, Mizgin Ertuğrul, Songül Işık ve Şeyma Ak, benim için sadece öğrenci değil; bu yolun baş mimarlarıydı. Onların özverisi, sabrı ve azmi olmasa bu eser hiçbir şekilde tamamlanamazdı.
Çalışmalarımız sırasında Anadolu Ajansı da atölyemizi ziyaret ederek projeyi haberleştirdi. “Konya’dan gönüllü gelen kalemkârın Batman’da bıraktığı iz” başlığıyla yayımlanan bu haber, hem öğrencilerim hem de benim için unutulmaz bir gurur oldu. Emeğimizin ülke çapında duyulması, sanatın ve niyetimizin ne kadar kıymetli olduğunun en somut göstergesiydi.
Batman’da yaptığımız esere “Belkıs-ı Pâyidar” adını verdik. Çünkü Belkıs, bilgeliği ve zarafetiyle bilinen Sebe Melikesi idi; pâyidar ise kalıcı, daimî demekti. Yani bu eser, zarafetiyle ve sabrıyla iz bırakan tüm kadınlara, tüm emeğe, tüm renklere bir saygı duruşuydu. Esere kufi hatla “İlim müminin kandilidir” hadisini nakşettik. Yazının iki yanına yerleştirdiğimiz kandillerin içine okulun logosu olan laleleri işledik. Ortadaki yıldız ise bilginin ışığını temsil ediyordu. Güneş doğup battığında bu desen, ışıkla yeniden hayat buluyordu.
Bu yolculukta yalnız değildim. Batman’daki çalışmalarımızda bize destek olan Görsel Sanatlar Öğretmeni Sümeyra Coşkun, Müdür Başyardımcısı M. Nevzat Erçin, Okul Müdürümüz İrfan Ortaç ve her zaman yanımda varlığını hissettiğim dostlarım V. İ. Berkuk Bulut ve Havva Yiğitbaşı’na teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Proje, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlenen görkemli bir törenle taçlandırıldı. Eserler sergilendi tüm sanatçı, idareci, öğretmen ve öğrenciler bir araya geldi, ödüller sahiplerini buldu. Elbette böyle büyük organizasyonlarda herkesin beklentisi farklı olabilir. Verilen kararlar da kimi zaman adil bulunmayabilir. Fakat ben biliyorum ki bir işin gerçek kıymeti, sonunda kimin ödül aldığıyla değil, yol boyunca kimlerin niyetini koruduğuyla ölçülür. Biz bu yolda samimiyetimizi kaybetmeden yürüdük, özverimizi sonuna kadar gösterdik.
Bugün geriye dönüp baktığımda, Belkıs-ı Pâyidar sadece bir eser değil, bir hatıralar coğrafyasıdır benim için. Batman artık yalnızca bir şehir değil; içinde emek, dostluk, kahkaha ve sabır taşıyan bir yolculuğun adı. Ve ben biliyorum ki zamanın terazisi, her şeyin gerçek ağırlığını bir gün mutlaka gösterecektir. Sanatın samimiyeti her türlü ödülün çok ötesindedir.
Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle, Karatay Belediyesi Ali Ulvi Kurucu Gençlik Merkezi'nde "SELÇUKLU EMİRİ CELALEDDİN KARATAY KONFERANSLARI" serisinin ikinci konferansı düzenlendi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan GÖKSU "Türkiye Selçuklularında Gulâm Sistemi ve Celâleddin Karatay" konulu konferansı ile kölelik ve gulâmlık arasındaki doğru bilenen yanlışlar hakkında katılımcılara kıymetli bilgiler verdi. Konferansın ardından Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Kalemişi Dalı öğrencilerinin eserlerinden oluşan "Kalemişi Karma Sergisi'nin" açılışı Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet ÇAYCI, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meral AKAN, Prof. Dr. Melek HİDAYETOĞLU, Prof. Dr. Zuhal TÜRKTAŞ, Dr. Öğr. Gör. Zekeriya ŞİMŞİR, Dr. Öğr.Gör. Nurcan SERTYÜZ, serginin küratörlüğünü yapan Öğr. Gör. Naciye DETSELİ ve değerli hocaların katılımları ile gerçekleşti.
Lisans öğrencileri ve mezun olan öğrencilerin eserlerinden oluşan sergide; kalemişi sanatı, eserlerin üretim süreci, kullanılan malzeme, teknikler ve sanatçıların öğrenim sürecinde deneyimledikleri tecrübeler sanatseverlere paylaşıldı.
Kalemişi sanatının daha fazla kitlelere ulaşılabilmesi adına bizlere destek olan; Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğüne, Necmettin Erbakan Üniversitesi Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezine, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümüne, değerli hocalarımıza, sergiye katkılarından dolayı mezun ve öğrencilere teşekkür ederiz.
Balıkesir Kent Konseri tarafından düzenlenen "Sanatın On Hali II" Geleneksel Türk Sanatları Yarışması Ödül Töreni, 26 Kasım Cumartesi günü yapılan muhteşem törenle gerçekleşti. Avlu Kongre ve Kültür Merkezi'nin ev sahipliği yaptığı organizasyonda toplam 10 daldaki ödüller dağıtıldı.
Tarifi olmayan bir mutluluk yaşadık bugün, Kıymetli Validem Nezihe KAMACI ile birlikte katılıp kazandığımız 3. yarışmanın ödül törenindeydik. Kalemişi sanatına her geçen gün daha fazla neler katabiliriz diye düşünmekten kendimizi alamayıp yine farklı teknikler kullanarak çalışmalarımızı tamamladık. Eserlerimizde lazer kesim teknolojisinden faydalandığımızı belirtmeden geçmemek lazım.
İlk olarak 2018 yılında lazer kesim teknolojisinden faydalanarak başlatmış olduğum, tasarımda yer alan tüm; ahşap, motif ve paftaların lazer makine ile kesilip üzerinin altın, kabartma, boya vb. işlemlerinin tamamlandıktan sonra yerlerine yapıştırılarak nihayetlenmesiyle son bulan tekniğimi her geçen gün biraz daha geliştirip zenginleştirmeye devam ediyoruz. Bu teknik o kadar sevildi ve benimsendi ki birçok öğrenci, akademisyen ve sanatçı artık kalemişi çalışmalarını bu teknik üzerinden yapmaya başladı. Kalemişi sanatına gönül veren herkese bir nebze de olsa faydamız dokunduysa ne mutlu bize.
Birazda ödül töreninden bahsedelim... Muhteşem bir ödül töreniyle aldık ödüllerimizi. Balıkesir Kent Konseyi adete tüm ülkeye ödül töreni nasıl yapılır, ödül alan sanatçılar nasıl ağırlanır dersi verdi. İlk olarak, tören öncesi konakladığımız otelde öğle yemeği yendi. Ardından tüm sanatçıları tören için otobüslerle sergi alanına götürüldü. Büyük bir sergi alanı vardı ve her eser itinayla yerleştirilmişti. Ödül töreni için geçilen salonda her şey muntazam bir şekilde ilerledi. 10 sanat dalının tüm sanatçıları ödüllerini birbirinden kıymetli isimlerin ellerinden aldı. Balıkesir'in meslek edindirme merkezi olan BALMEK'de görev alan öğretmenlerde bu özel günde unutulmadı. Kendilerine 24 Kasım Öğretmenler Günü için hediyeler dağıtıldı. Törenin ardından akşam otelde gala yemeği verildi. Ertesi gün Balıkesir Şehir turu ile organizasyonu tamamlamış olduk. Her bir detayı titizlikle düşünülen bu organizasyon için bir kez daha Balıkesir Kent Konseyi'ne şahsım adına teşekkür ederim. Lakin bu güzellikleri doyasıya yaşayamamanın derin üzüntüsü içerisinde olduğum var olan bir gerçek. Eserimin başına gelen talihsiz kaza beni ve ailemi çok üzdü. Neyse ki zarar gören yerlerin tadilatının yapılacağının sözünü aldık. Nice güzel projelerde yer almak ümidiyle...
Yaklaşık bir yıl sürmesi planlanan; Sadreddin Konevî Konferansları, 27 Ekim 2022 tarihinde Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Kalemişi Dalı'ndan mezun olmuş öğrencilerin eserlerinden oluşan sergi eşliğinde başladı. Sahip Ata Vakıf Müzesi'nde gerçekleşen, Prof. Dr. Dilaver Gürer ve Doç. Dr. Betül Gürer tarafından "Konya'da Selçukludan Osmanlıya Bir Düşünce ve İrfan Köprüsü: Sadreddin Konevî " konulu konferans yoğun ilgi gördü. Her ayın son Cuma gününde, Sahip Ata Vakıf Müzesi'nde ‘Sadreddin Konevî ’ ile ilgili bir konu işleneceğini söyleyen Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah OSMANLI konferansın ardından sergiyi gezdi. Kalemişi Atölyesi Mezunlar Sergisi 4 Kasım 2022 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
7-17 Aralık 2021 tarihinde Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından düzenlenen "Vuslat" sergisine iki eser ile katılım sağladık.
22-31 Aralık 2021 tarihinde Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından düzenlenen "Yunus'un Dili Sanatın Rengi" sergisine üç eser ile katılım sağladık.
Sayın Bakan ve yardımcılarına, Kalemişi'nden ve eserlerimin yapılış sürecinden kısaca bahsedebilme fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Kıymetli Validem Nezihe KAMACI ile birlikte katıldığımız bu güzel sergide bizi yalnız bırakmayan dostlarımıza çok teşekkür ederiz.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı 20. Devlet Türk Sanatları Yarışması Ödül Töreni
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen 20. Devlet Türk Sanatları Yarışması bu yıl iki bölüm olarak düzenlendi. I. Bölümde Hat-Tezhip-Minyatür, II. Bölümde ise Kalemişi-Katı'-Ebru-Çini branşları yer aldı. Yarışmanın II. Bölümünde yer alan sanatçılar Ankara Milli Kütüphane Sergi Salonu'nda gerçekleştirilen tören ile ödüllerini aldı.
2018 yılı 19. Devlet Türk Süsleme Sanatları Yarışması Ödül töreninde, Kıymetli Validem Nezihe KAMACI'nın içinde yaktığım sanat ateşi bu yıl meyvesini verdi. Tüm sanat faaliyetlerimde her zaman en büyük destekçim ve yardımcım olan annem ile aynı yarışmaya katılıp birlikte ödül alabilmek beni çok mutlu etti. Canım annem daha nice başarılı işlere imza atman ümidiyle.
Tüyap Mobilya Dekorasyon ve İdeal Ev Fuarı, Trt Radyo Günleri ve Sokakta Sanat etkinliklerinde bizleri yalnız bırakmayan sanat severlere çok teşekkür ederiz. Stantlarımızı ziyarete gelen Trt Genel Müdürü ve Konya Valisine de ayrıca teşekkür ederiz. Ben ve ekip arkadaşlarım sizlere Kalemişi adına küçük eserler çalıştık ve bu çalışmalar çok beğenildi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü olarak "Geleneksel Sanatlar Sergisi'ni" açtık.