Eser Adı: Yüzyılın Muhafızları
Eser Teknik: AI Design
Eser Boyut: 150x50 cm
Yapım Yılı: 2024
Eser Manifestosu
"Barışın ve saflığın simgesi güvercinler." Gözlerimizi her gökyüzüne çevirdiğimizde, huzurun
bir simgesi gibi yüzlerce güvencin görürüz. Yalnızca gündüzleri görmeye alıştığımız bu güvercinler, o gece farklı bir çehreye büründü. O gece gökyüzünde; hainler, yeryüzünde ise kanat çırpmayı bekleyen Yüzyılın Muhafızları vardı...
15 Temmuz gecesi yaşananlar hâlâ yüreklerimizde taptaze. Eserde her bir güvercin, o gecenin kahramanlarını simgelemektedir. Birbirinden farklı renkleri ve boyutlarıyla birlik, beraberlik ve direnişin sembolü oldu bu 248 can.
248 güvercin.
Farklılıklarıyla huzuru ve barışı temsil eden güvercinler içerisinde; eserin tam ortasında yer alan büyük beyaz güvercin, Ömer Halisdemir'in kararlılığını ve cesaretini yansıtır etrafına. Millet iradesini ve demokrasiyi duyduğu güçlü inançla korudu. Tek başına bir milletin simgesi haline geldi. Gösterdiği cesaret, kararlılık ve taşıdığı vatan sevgisi tüm Türkiye'nin yüreğinde tarifi olmayan derin izler bıraktı. "Tıpkı beyaz bir güvercin gibi"… Ülkenin refahı ve istikbali için gökyüzüne doğru kanat çırptı. "O gece" Türkiye'nin birliği ve beraberliği için ilk mermiyi namluya sürdü ve hiç tereddütsüz ateşledi.
Eserde, her bir güvercin, o gece yaşamını şehitlik mertebesiyle sonlandıran İKİ YÜZ KIRK SEKİZ canı temsil etmektedir. Farklı renklerde ve boyutlarda bir araya gelerek güçlü bir bütün oluşturan güvercinler 150x50 cm’lik bir tabloda resmedilmiştir.
Bu manifesto, birlik ve beraberliğin esas gücünü ve Ömer Halisdemir'in özgürlük mücadelesini bir kez daha anmak için yazılmıştır. Güvercinlerimizin her biri birbirinden farklı olsa da bir arada ilelebet iri, diri ve güçlü olacaktır. Çünkü birlikte olduğumuzda, bizi ayıracak hiçbir güç yok!
Yüzyılın Muhafızları’nın Ruhu Şad Olsun!
Eser Adı: Zaferin ve Mağlubiyetin Yüzleri
Eser Teknik: AI Design
Eser Boyut: 100x50 cm
Yapım Yılı: 2024
Eser Manifestosu
Sanat, tarihin derinliklerine inen bir ayna, zamanın ve mekânın ötesine geçen bir ifade biçimidir. "Zaferin ve Mağlubiyetin Yüzleri" adlı eserim, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın tarihsel önemini ve iki karşıt güç arasındaki savaşı sanat yoluyla yansıtmayı amaçlar.
Eserin merkezinde yer alan iki at kafası, savaşın iki yüzünü simgeliyor. Türk at kafası düz ve sola bakan bir konumda, güçlü ve kararlı bir zaferi temsil ederken, Yunan at kafası ters ve sağa bakan bir konumda, mağlubiyetin ve geri çekilmenin sembolü olarak öne çıkıyor. Bu zıtlık, güç ve yenilgi arasındaki derin farkı vurguluyor.
Türk süvarilerinin siyah ve kahverengi atları, zaferin ve istikrarın kuvvetli temsilcileri olarak dikkat çekiyor. Bu renkler, Türk askerlerinin kararlılığını ve gücünü yansıtırken, Yunan süvarilerinin sarı tonlarındaki atları mağlubiyetin ve geri çekilmenin sembolü olarak öne çıkıyor, zayıflık ve üzüntüyü ifade ediyor.
Türk askerlerinin heybetli ve keskin hatları, zaferin prestijini ve gücünü ifade ederken, Yunan askerlerinin ters konumları ve daha zayıf görünümleri mağlubiyetin duygusal ve fiziksel etkilerini yansıtıyor.
"Zaferin ve Mağlubiyetin Yüzleri," sadece bir tarihsel anıyı değil, aynı zamanda insan ruhunun ve ulusal kimliğin derinliklerini keşfetmeyi amaçlıyor. Bu eser, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın anısını yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda zafer ve mağlubiyet arasındaki farkı da gözler önüne seriyor. Sanat, tarihin ve duyguların kesişim noktasında durur. Eserim, bu kesişim noktalarını görsel bir anlatımla keşfetmeyi ve izleyicilere zaferin ve mağlubiyetin içsel ve dışsal etkilerini düşünme fırsatı sunmayı amaçlıyor.